Yağmur tembelliği

Madem bugün cumartesi, madem hava Londra'ya bağlamış ve İstanbul'u yıkamayı kafasına koymuş o halde tembellik yapmak için başka bir sebep aramaya gerek yok! Zaten ne zamandır izlemeyi ertelediğim birkaç film vardı. Bir de albümünü dinlemek istediğim birkaç sanatçı birikmişken araya bir de oynanmayı bekleyen yeni oyunlar serpiştirirsek harika bir gün olacağa benziyor. Hey, terliklerimle penceremin yanında, sıcak kahve kupam ve kitabımla geçip vakit geçirmek için daha ideal bir gün olamazdı.

Köprüler

İletişim kurabilmek beceri gerektiren eylemdir; muhakkak ki karşılıklı çaba ve adım atmayı gerektirir. Anlayış ve empati kurmak için muazzam bir yetenek de gerekmiyor. İlk şart, gerçekten istemektedir. Asıl çaba ve yetenek fiziksel olarak üretmeye, oluşturmaya ve meydana getirmeyi başardığımız köprüler için gerekliyken -ki bunu da halihazırda zaten yapıyoruz- insanlarımızın birbirlerine giden yolları bulmak, yoksa oluşturmak ya da aralarında köprü kurmak konularında bu kadar başarısız olmaları ilginçtir.

Falls behind, is left behind

What's the last thing you remember?

The past. After you passed it a new and uncertain world would begin. A world of endless possibilities and infinite outcomes. Countless choices define our fate. Each choice, each moment... A ripple in the river of time. Enough ripples and you change the tide. For the future is never truly set.

Rötarsız cevaplar

Akıl gerçeği görür de kalbin gözü yoktur. Peki kalp mi büyük yoksa hayatlar mı? Kalbini dinlemek için hiçe saydığın zamanlar olur. Bazen bütün dünyaya karşı güçlüsün bazen de birinin karşısında güçsüz. Bir akşamüstü gün batımını izlerken aklındaki soruların cevaplarından artık eminsen ve bakışların, gülümseyen bir yüzle buluşuyorsa ödülünü almışsındır demektir.

Muzip

Planı sen yaptın, ben de “Varım!” dedim. Heyecanlısın. Sırada beklerken, insanlardaki durgunluk ya da gerginliğe inat sendeki neşe ve enerji insanda hayranlık uyandırıyor. Hızlı hızlı hareket ederken elimden tutup çekişin sanki bir annenin çocuğuna öğütler gibi acele etmemi söylemen ve sanki etraftaki hiç kimseye ve hiçbir şeye aldırmadan yürüyüşün o kadar sana ait ki… En çok da resmiyetle alay edişin daha doğrusu taklit edişlerin o kadar ılımlı bir hava katıyor ki o soğuk ortama. Moddan moda geçişindeki telaş ve her seferinde merak uyandıran muzip bakışların bırak yolculuğu her şeyi güzelleştirip sonu gelmeyen farklı bir neşe katıyor insana.

Beş çayı

Hafta sonu akşam üzeri birkaç saati balkonda vakit geçirmek bir alışkanlık mıdır yoksa bir ritüele dönüştürmek midir hiç heyecanını yitirmeden… Bunu eğlenceli bir hale getirmeyi başarmışsın; nasıl yaptığını bilmiyorum ama yapıyorsun işte. Bir de tam havanda olunca da marifetlerini gösteren eserlerle –örneğin meşhur damla çikolatalı kurabiyelerin- zengin bir beş çayı hazırladığında ise vaktin eğlenceli ve keyifli geçmesinin hızını durdurmak için insanın kuantum fiziğini öğrenesi geliyor.

Mevsim değişirken

Hayatın anlamı diye sarılan düşüncelerin ulaşılmak istenen hedefe yardımla herhangi bir ilişkisi olduğunu düşünmek doğru değildir. Çünkü insanın kendi çizdiği ve ilerleyeceği yol dışında bir anlam araması ya da bunun genelleştirmesi anlamsızdır. Her insan farklıdır ve her şey herkese göre değişkenlik gösterebileceğinden, genel için geçerli bir durumdan söz edilemez. Her şey bizim elimizde. Kendi hayatımızı kendimiz doldurur kendimize göre şekillendiririz. İnsan, öncelikle kendine ait olan hayatını sahiplenmeli, yaşamalı ve değerli kılabilecek insanları ortak etmelidir.