Kutsal bir mesleği icra etmek, büyük bir sorumluluk ister. Bu görevi yüreğini ortaya koyarak, bilinçle ve özveriyle yerine getirmek; cesaret, inanç ve fedakârlık gerektirir. Eğitim dünyasına katkı sağlamak, maaş gününü bekleyen bir rutin değil; ülkenin ve toplumun gelişimini hedefleyen büyük bir vizyonun parçası olmalıdır.
Günümüz dünyasında, değerlerimiz körleşirken öğretmenlerimiz kıymetli birer ışık gibidir. Burada abartıdan değil, hak ettikleri saygıdan ve değerlerinin farkında olmaktan söz ediyorum. Elbette bu değer; kişilik, emek ve özveriyle beslenir. Aksi takdirde geriye ne kalır ki?
Toplum, birbirine eşit değerde parçalardan oluşur. Aynı tarihi yaşamış, aynı kaderi paylaşmıştır bu topraklarda. Aydın kesimin bu gerçeği bilmesi doğaldır; ancak eğitime sırtını dönmüş, sorumluluk almaktan kaçan, sadece mesai dolduran anlayışlar da yok değil. Oysa vicdan sahibi olmak, bir mesleği temsil etmenin en değerli erdemidir. Omuzlarda yük değil, kanat olmalıdır.
Mesleğe yeni başlayan genç öğretmenler, öğrencilerine yardımcı olmak için ellerinden geleni yaparlar. Ne yazık ki köhnemiş zihinler, bu ışığı gölgelemeye çalışır. Kendileri karayı göremeden umutlarını yitirenler, başkalarının da hedefe ulaşamayacağına inanır. Oysa hayal edilemeyeni hayal edip gerçekleştirebilen insanlar vardır ve onlar ilerlemeyi mümkün kılar.
Genç kuşağı yetiştirmek isteyenlere "anormal" gözüyle bakılması, aslında "normal" kavramının sorgulanması gerektiğini gösterir. İnsanların hatalarına alışmak yerine, onların ufkunu genişletmek gerekir. Bir insanın eğitim hakkı, kimsenin onayına ya da yorumuna açık olamaz; bu hakkı teslim etmek, topluma kazandırmak, ülkenin geleceğine yatırım yapmaktır.
Elbette gelecek hakkında kesin kehanetlerde bulunmak anlamsızdır, fakat bekleyip durmak da çözüm değildir. Eksik gördüğün bir şeyi eleştirmekle kalmak yerine, daha iyisini sunmak gerekir. Meslektaşlarla iş birliği yaparak yeni yöntemler geliştirmek, öğrenciler için yapılabilecek en büyük hizmettir.
Dünya her zaman istediğimiz gibi olmayabilir. Ama onu değiştirmek, vazgeçmeden, yürekten emek vermekle mümkündür. Yastığa başını koyduğunda, "Bugün bir öğrencime ne öğretebildim? Hayata ne kadar hazırladım? Hayallerine ne kadar yaklaştırdım?" sorularına gönül rahatlığıyla cevap verebilmektir esas olan.
Nice yüreği kocaman, isimsiz kahraman öğretmene şahit oldum. İyi ki varsınız. Farkında olmadığımızı düşünmeyin; farkındayız… ve hep farkında olacağız.



