Yaptıklarımız kim olduğumuzu belirler. Bu yüzden ya daha kötü biri olmayı seçeriz ya da olduğumuz gibi kalırız. İçimizden geçenleri hiçbir zaman dışa vurmadığımız bir yüzümüz olur; bazen bu o kadar birikir ki, izini kaybettiğimiz an’lar artmaya başlar. O anlarda, ne kadar hızlı koşarsak koşalım herkesin gerisinde kalacakmışız gibi hissedebiliriz.
Değişim, içimizde bazen olması gereken, bazen de dayatma şeklinde kendini gösterir. Gerçekleştirmeye karar verdiğimizde, bu değişimin radikal olması gerektiğini tecrübe ederiz. Bir sonraki adımı atmak için şu an’ı ve mevcut durumu bir basamak gibi kullanmak kaçınılmaz olur.
"İrdelenmemiş bir hayat, yaşanmaya değmez. Ama irdelenmiş olanı da pazarlık etmez."
— Sokrates
