Kırık bir saati zorlayamazsınız; tıpkı hayatın bazı deneyimlerini de kendi ritminde olgunlaşmaya bırakmak gerektiği gibi. Aceleyle alınan kararlar ya da zamansız açıklamalar çoğu zaman değerini kaybeder.
Bazı şeyler, ancak sabırla anlam kazanır. Onarılmayı bekleyen bir mekanizma gibi, hayatın parçalarını toparlamak da zaman ister. Aceleci müdahaleler süreci daha karmaşık hâle getirebilir.
Sessiz anlarda beklemek, çoğu zaman en büyük öğretmendir. Hakikatler ve kararlar yalnızca zamanı geldiğinde taşınabilir. O ana kadar sabır ve anlayış, en değerli güçtür.
Bozulmuş saatler, sabrın ve sürecin değerini hatırlatır. Aceleyle yapılan her hareket yorar; her yorgunluk ise bir bilgelik çağrısıdır. Hayat, doğru anı beklemeyi öğretir; acele etmeyenler, zamanın gerçek anlamını kavrar.
