Zamanın bir önemi olmaması ya da hayatın adeta durabileceğinin hissedilmesi garip bir şeymiş gibi gelmiyor ve biliyor musun, o an nerede olduğumuzun hiçbir öneminin yok; sen varsan her yer huzur. Yüzündeki en küçük tebessümün bile ufkuma doğan güneş gibi beni aydınlatması..
Gözlerinin "Ne var ya!" bakışı.. Yüzündeki o en doğal ifadenin bile insanı tazeleyen ve pozitif hissetmeye sevk etmesi tesadüfi olmasa gerek. Çünkü sana her baktığımda detaylar aklımdan uçup gidiyor, hatırlanmasına gerek kalan kalmayan. Sanki kum torbalarından kurtulup hafifliyor, suyun yüzeyine yükseliyor ardından da derin bir nefes alıyor gibiyim. Daha sonra da beni, her nefes aldığımda içimde beni hayat dolduran taze bir bahar esintisi gibi etkiliyorsun.
Bir sarılışınla hayatı bana defalarca sevdiren sensin. Dünyadaki nice varlığı, hikayeyi sanki gözlerimin önüne seriyorsun. Belki bendeki "SEN" bu kadar güçlü, büyük iken gün geçtikçe aldığım her nefeste artması bu kadar doğal iken seni canımın en derinine işlemek..
Seninle dünyadaki tüm insanlarla barışıyor; yüzündeki en küçük hüzünle herkese düşman oluyorum..
Tabiatı seninle seviyorum, elini tutmadığım her an ise öfke ile dolup taşıyorum..
Eksikliğinde hiçbir şey tam değilken omzumda nefesini hissetmek dünyalara bedel..
Koca bir boşluğu andıran bu dünyayı varlığınla, gülümsemenle bir cennete çevirdiğini bir bilsen..
Seni sevmek için bir ömrün yetersizliğini her ne kadar adil bulmasam da her anını paylaşmak için hiçbir mazereti geçerli sayamıyorum..
Sesinin titremesi ve boğazıma takılan düğüm..
Her sarıldığında kapadığın gözlerin. Birkaç saniye sımsıkı sarılışınla beni dünyadan soyutlaman..
Bir akşamüstü her iki kenarında ağaç olan yolda yürürkenki halin; sana dünyadaki tüm çiçekleri kucaklayıp sunmak istiyorum..
Hayatımın kalan günlerinden birinin bile sensiz geçmesini istemiyorum..
Hayatımın kalan günlerinden birinin bile sensiz geçmesini istemiyorum..
Canlı ses tonunun içimdeki çocuğu şımartmasını o kadar çok seviyorum ki..
Bir bilsen ne kadar şükrediyorum Yaradan'a seni yarattığı için..