26 Haziran 2014
Neden bu kadar ciddisin?
"Kendi kafana göre koyduğun kurallar seni kurtarmaz."
"Ben kötü biri değilim. Sen iyi biri olmamı haketmemişsindir."
"Şunu asla unutma; gülerken kaybettiklerini ağlayarak geri kazanamazsın."
"Kime ne yaşattıysanız, bir gün aynısını yaşamanız dileğiyle."
17 Haziran 2014
Peki
Hani aniden aklına bir fikir geliyor ve telaşlı, canıtezliğinle hemen işe koyulmamızı istiyorsun ya, işte o halin dünyalara bedel!
Bazen de tüm uğraşlarımıza rağmen o an gerçekleştiremediğimiz şeyler olunca, kabullenişini gözlerini eğerek ve "Peki." diyerek gösteriyorsun ya… İşte o an, içimden dünyayı karşıma alıp öfkeyle her şeye, herkese meydan okuyorum.
10 Haziran 2014
Yağmur
Yağan damlalar hep bir nostalji yaşatmıştır. Belki de doğal olan her şeyin sadeliğini, güzelliğini ve gücünü gösterdiği için; bizi etkilediğinden belki de. Sanki ilk defa gittiğin bir yere ayak basar basmaz, geldiğin yere giden ulaşım araçlarını görünce hissettiğin şeyler gibi: gitmek istersin ama gidemezsin.
Gözlerinden damlayan yaşlarla pencere camı önünde dururken, dışarıdaki telaşın sebebi olan yağmur damlalarına bakıp doğada kendinden bir şeyler bulursun.
İnsanoğlu, bir avuç temiz kalpli insan hariç masumiyetini yitirmiştir. Her ne kadar önlem alsan da bazen insanlar dürüstlük rolü yapıp, önlemleri boşuna çıkartabiliyor. Üstelik hak ve hakkaniyet kavramlarını kendince yorumlayıp yanlışlarını doğruymuş gibi gösterme çabalarına saplantı haline getirmişlerdir.
Haklı olan insan doğru yolda ilerler ve bunu da doğrularla ıspatlar. Susmak kabullenmek demektir; bu yüzden susmaz. Saçma sebepler göstererek yapay haklılık iddia eden birinin samimiyetsizliği ise su götürmez bir gerçektir. Kişisel gelişim kitapları okuyup "İnsanlar, senin gücündür!" cümlesine takılıp bunu ilke edinmeleri şaşırtıcı değildir. Sessizliği ergen tribi gibi değerlendirip, susmanın "kişisel efsane" veya "erdem" olarak yorumlanması ise zavallı bir teselliden ileri gidemez. Farkında olabilecek vizyona sahip olamasalar da…
İçindeki merhamet duygunu artık eskisi kadar hissetmemek garip gelmiyor. İnsan, hak ettiğini yaşamalıdır.
Dua ve dileklerde "herkes için" ifadesini kullanmıyorum; çünkü hiçbir iyiliği hak etmeyenler vardır ve hak etmemeliler de…
6 Haziran 2014
Dünyanın öbür ucu
Yaşanılanlar ortak olunca mı aramızdaki buzlar erir, yoksa birlikte yaşayarak edinilen deneyimler mi bizi birbirimize yaklaştırır? Bazen öyle şeyler öğrenirsin ki insanlardan ya da okuduklarından, kendinden bir şeyler bulursun. İşte o zaman niceliği değil, niteliği sorgularsın. Tahmin edersin hissedilenleri. Durdurmak istersin ve gerçekleşmesini adil bulmazsın. Sessiz bir çığlık kopar içinde.
İnsanoğlu temel özelliklerini unutmuş sanki. Yozlaşmanın sınırı çoktan aşılmış. Üstelik moda diye uydurulan kişilik değişimleri de söz konusu ve doğal bir şeymiş gibi empoze edilmeye çalışılmaktadır.
Bilinmelidir ki fikirler, anlamsız, mantıksız ve boş sözlerle dolu olursa, o fikirler hastalıklıdır.
Çırpınışlar, rüzgara karşı yürümeye benzetilebilir. Vazgeçmek ise kendine yapabileceğin en saygısız davranış olacaktır. Kendinden eminsen ve doğruyu yaptığına inanıyorsan, kişiliğinden ve duruşundan asla taviz vermemelisin. Çünkü doğru, elbet kendisini gösterecektir. Şu hayatta her şey, kalkmayı bekleyen lokomotif gibidir; zamanı gelmeden harekete geçmeyecektir.
Her şeyin olumsuz gidişatının ne zamana kadar süreceği her ne kadar endişelendirse de unutulmamalıdır ki umut, kaybolsa da yolunu bulur.
Dünyanın diğer ucundaki bir insan ile aynı anda aynı şeyleri hissetmek, benzer hikayelere konu olmak, ortak bir anıya sahip olmak ya da aynı kaderi paylaşmak, içinde yaşadığın toplumun özelliklerini değil karşılaştığın insanların kişilik benzerliğini ortaya çıkarır; olumlu ya da olumsuz fark etmez. Hani denir ya: "İnsanoğlu çiğ süt emmiştir." İşte ırk, din ve dil ayırmaksızın tüm insanlık için söylenmiş bu söz, kişilik ve davranış çeşitliliğini çok güzel anlatır.
Daha önce hiç gitmediğin uzak bir yere ilk gidişinde bir akşamüstü ufuk çizgisine bakarsan, her şeyin, dünyanın büyüklüğü ve hayatın genişliği yanında aslında ne kadar küçük bir detay olarak kaldığını görebilirsin.



