27 Şubat 2014

Kısa bir ara


Ülkemiz gerek yapısı gerekse koşulları gereği televizyonu fazlaca benimsemiş ve gün geçtikçe de bu alışkanlığını idame ettirmeyi sürdürmektedir. Kanallar da bunun yeterince farkında olduğundan halkın ilgisini üstüne tutabilmek için zengin oyuncu kadrosu içeren diziler, filmler ya da benzeri yapımları yayınlamak için adeta yarışa tutuşmuşlardır. Elbette asıl amaç daha çok izlenmenin getirdiği reyting oranını elde etmek ve tabii ki de reklam gelirlerini arttırmak.

Ülkemizde gerçek anlamda oyuncu olarak bilinen bazı sanatçılarla yapılan birkaç röportajda dile getirilen bir durum da söz konusudur. Hatta ilgili konuyu yürüyüş yaparak da farkındalık oluşturmak ve ilgililerin dikkatini çekmeye çalışmışlardır: uzun dizi süreleri. Yayın sürelerinin genişliğinden dolayı uzayan çalışma saatleri bu insanlar için gün geçtikçe artan bir çile haline gelmiştir. Neticede ne kadar uzun olursa bir yayın o kadar çok reklam alacaktır ve ne kadar çok reklam olursa kanal o kadar çok gelir elde edecektir.

Yayınların oluşturulması için harcanan çaba gerçekten takdire şayan. Ama asıl önemli olan bu yapımın niteliği ve etkileyiciliği olması gerekirken anlamsız süre uzatmalarına sebep olacak senaryo israfi sahnelerin eklenmesi ticari amaçları gözler önüne serpmektedir. Üstelik yayın içinde dahi sponsorların insanların gözlerine sokulması da hiç hoş bir intiba bırakmıyor. Yani hem yayın içinde hem de aralarda reklam tacizine uğramak gün geçtikçe ilgili kanaldan ve yayından soğumaya itmiştir. Elbette teknolojinin gelişimi ve bazı insanların fedakârlık göstererek bu yayınları internet ortamında paylaşmasının rağbet görmemesi işten bile değil her ne kadar yasal olmasa da. Çünkü kimse odaklandığı herhangi bir şeyin ikide bir bölünmesini istemez. Üstelik insanlar dijital içerik satın almayı bile artık daha kolay makul buluyorken.

Sonuç olarak ülkemiz oyuncuları, uzun çalışma saatleri ve bunun sonuçlarına fazlasıyla katlandıklarından bu durumu dile getirmeyi sürdürmektedir. Yayın kuruluşları ve bu kuruluşları denetleyen mercilerin bir önlem alması gerektiği şüphesizdir. Reklam ve yayın içi reklam yerleşimi ve sponsor içeriklerinin de yayınlara ilişik edilmesi konularının yeniden düzenlenmesi hem toplum hem de oyuncular için yararlı olacağı su götürmez bir gerçektir.