24 Aralık 2013
Sözlerle çizilen portreler
13 Aralık 2013
Gözlere merhem
Artık gelmeliydin. Her geçen saniyeden sonraki an, geçmek bilmiyordu.
Köşede bir taksi durdu.
Evet, o sendin — ve senden başkası da olamazdı zaten.
Bir an, her şey gri tonlardaydı; sen ise oradaki tek renkli varlıktın.
Gülümseyişin içimi ısıttı.
1 Aralık 2013
Şans öpücüğü
İkişer burrito ve taco aldık, bir de buzlu çay. Çimlere oturduk. Üniversite yıllarındaki gibiydik.
Konuşmaya başladın ve her kelimenle birlikte, sanki senden bir tasa, olumsuz bir yargı ya da seni o an durgunlaştıran her şey silinip gidiyordu.
Sesin, hayranlık uyandırıcı bir bestenin melodisi gibiydi adeta.
İfade etmek istediklerin bittikten sonra öylesine iyi hissettin ki… ve bir o kadar kendinden emin.
Sanki ağır bir yükten kurtulmuş gibiydik, ikimiz de.
Etraftaki insanlar da sanki bir festival havasındaymış gibi doğaldı.
Seni tanıyorum; kendin olduğundaki, keyfin yerinde olduğundaki, mutlu ve huzurlu olduğundaki, doğru yerde ve doğru insanla yan yana olduğundaki SENİ biliyorum.
Tam da kendin gibisin şu an. İyi ki de öylesin.
Gözlerinde ışığı keşke sen de fark edebilsen, görebilsen.
Kalkıp yürümeye başladık. Bir an sessizlik oldu. Sonra durup yanağımdan aniden öptün.
Gülümsedim. Gülümsedin:
- Bu ne içindi, biliyor musun?
- Teşekkür etmek için mi?
- Hayır tabii ki de. Zaten geleceksin, ben nereye gidersem…
- Peki ne için?
- Yarın için.
Endişe ve soru işaretlerinden yoksun bir gülümsemen var ya, işte dünyalara bedel.
Ardından gelen o sıcacık sarılışını tarif edemem…
Benim için bir şanssın sen.


